11 Ekim 2009 Pazar

"YAŞAMI" TARİHİN İÇİNE KATMAK

Bu sayfada yayımlanmış tarih yazılarını sizinle paylaşmak istiyorum.
Gazete yayımlanan ama vakfın ve milliyet'in inadı ile kitap halinde yayımlanmayan
bu yazıların tekrar okunmasına ve böylece aramızdan bir bir giden tanıklara son bir selam vermek istiyorum.
Bu çalışmayı Gülay Kayacan, Ceren Lordoğlu, Sevil Uzrek, Hakan Koçak ve diğer pek çok kişinin emeği ile gerçekleştirildi.

Önsöz

Artık oynanmayan bir çocukluk oyununun, vardiya aralarında yapılan şakaların, radyo başlarında mahallece dinlenen ajansların, dağlar aşılarak gidilen okul yollarının da tarihe dahil olduğu duygusu/tahayyülü bizi yollara düşüren...Biliyoruz ki, insanların yaşamları kıymetlidir ve onları dinlediğimizde beklediğimizden daha fazla şey öğrenir, zenginleşiriz. Dinlediğimiz yaşamları kaydetmek ölümsüz kılar onları! İşte bu bilgilerden oluşan bir arşiv ise bu zenginliği toplumsal bir hazineye dönüştürür.Her hafta Milliyet Pazar sayfalarında konuk olduğunuz Tarihe 1000 Canlı Projesi ile toplumun farklılıklarını, renklerini yansıtacak ve yaşı yetmişin üzerinde olan bin kişiye ait yaşam öykülerini, tanıklıklarını kaydettik.Hedefimiz tarihe başka türlü de bakabilmenin patikalarını oluşturmak; ders kitaplarında yer alan büyük insanların, kahramanlıklarla ve savaşlarla dolu tarihin gerisinde duranı, sıradan insanların yaşamlarını da tarihe dahil etmek. Büyük toplumsal olayların, dönüşümlerin içinde bunları bizzat yaşayan insanların yaşam çizgilerini, onların tüm bunları nasıl tecrübe ettiklerini, yaşadıklarını nasıl anlamlandırıp nasıl aktardıklarını kaydetmek temel amacımız. Projemizin izlediği sözlü tarih yöntemi bugün, tarihin eksik olan büyük resmini, yaşamların bilgisi ile tamamlamak için en önemli araçlardanbiri.Tarihe 1000 Canlı Tanık Projesi boyunca kaynak kişilerimiz yaşamlarını, tanıklıklarını sıkılmadan yeniden yaşayarak, ağlayarak, gülerek, durup düşünerek, öykülerini bir kez daha değerli bularak anlattılar. Evlerinde, villalarda, kapıcı dairelerinde, ayakkabıcı atölyelerinde, huzurevlerinde yaptık görüşmelerimizi. Onlar bizleri yaşamlarına dahil ettiler. Elleriyle yaptıkları pastaları ikram ettiler, fotoğraflarını verdiler, köylerini gezdirip şiirlerini okudular, günlüklerini gösterdiler… Hepsine bir kez daha teşekkürlerimizi sunuyoruz.

"Yaşamı" tarihe katmak için daha görüşülecek çok kaynak kişi var, biliyoruz...